Ömrümün geri kalanının fragmanını yeniden çekmeliyim Cesaretin bedelini izledim üzerime güneş battı Battıkça yaktı hem de aydınlattı İzlediğim filmde güneş için kazıyordum bedenime yapışmış manevi savurganlıktı Ama üzerime battı güneş hem yaktı hem aydınlattı Aydınlıktan dizlerim kamaştı sıcaktan gözlerimin bağı çözüldüAyakta duramadım önemi yok zaten Nerde olduğumu da göremiyordum Sesim kulağıma bir çığlık fısıldadı Sesi yüreğime biraz iltifat sapladı Kan çıkmadı yüreğimden itiraf fışkırdı Hayallerim donmuştu erimesi imkansız bir buzdu Gönlümün gülü solmuştu gidiş zamansız bir saat gibi durdu Düşüncelerim ufukta kaybolan gemi kadar kararsız Gemideki tek korsandım kılıcım kalem karıncadan zararsız Yaşarım rüyada şansım benden uzakta olan bir kaçık Hayallerim dertlerimle birlikte yatmaya alışık Düşüncelerim odam kadar karışık kalbim bir o kadar yılışık Gözyaşım dinmedi nefterim sinmedi her kötü söz kulağımda bas gibi inledi Gecenin ışığı vurdu gözyaşım dindi Kalemle sözlerim sayfalara bindi Geçmişimle sevişildi anılarla öpüşüldü sonlarca kez gittiŞimdinin daha da güzelliği öncesinin rüzgârlarıyla savrulup gitti Öyle ya zaman karaborsadaydı Faili meçhul bir aşkın ardından sevgilinin çizdiği resim robota benzedi Fırsatı da yakalayamadılar zaten parmak izlerinin belirsizliğindenmiş Dünyaya bedel bir sevgiyi sessizce acile kaldırdılar Ölmeyecekmiş yatar dediler Sırtüstü yatıyor Floresan lamba fosforlu yıldızlar gibi sönüyor. Lambanın hemen yanında yangın dedektörü Detektörün etrafında 2 kırmızı lamba Kırmızı lambaları görmek istemiyor Koluyla onları engelliyor Sağ gözü kapalı sol gözünde fosforlu yıldızlar Sımsıkı yumduğu gözlerini açıyor Yıldızlara bakıyor sol göz kapağına parmağını bastırıp oynatmaya başlıyor Yıldızlar çoğalıyor yıldızlar tavanda dans ediyor uykuya dalıyor Derin bir nefes alıp ellerini kavuşturuyor uyumak istiyor Küçük televizyonu el yordamıyla açıyor karıncalar odanın her yanını kaplıyorSırtüstü yatıyor...Kırmızılar yanıp yanıp sönüyor...Karıncalar sönük lambada dolaşıyor...Af diliyor...Karıncaları suyla püskürtüyor...Zevk alıyor...Kolonyayla yakıyor...Üstünde çırılçıplak yuvarlanıyor...Sigarasında ısıtıyor...Yaşlı ergen zevk almıyor...Ama onları ısıtmak istiyor...Karıncaları içkisine meze yapıyor... Yalvarıyor... Aldırmıyor... Uykuya dalıyor...Karıncalar penisinden içeri giriyor...Ağzından taşıyor...Her yerini kaplıyor...İntikam alıyor...Uyanmak istiyor...Yıldızları göremiyor...Yanmak istemiyor...Kırmızıları göremiyor...Ellerini kavuşturamıyor...Ölmek istemiyor...Hayal kuraklığından yalnızlığımın elleri karıncalanıyor...
8 Şubat 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder